KARANLIK YILDIZ & TAÇSIZ PRENS

 karanlık yıldız & taçsız prens

kayan yıldız: şimdi armağan saydığım cezam başlıyor. tacını kafasından çıkardığı andan beri aydınlığım karanlık bir boşluğa düştü. bir yıldızın daha ömrü bitti.

şimdi ışığı ile dağları delen koca arsız yıldız boşluğun hakimiyetinde bir karanlık olacak. taç kararacak ve sönük bir taşa dönüşecek. tıpkı o anlaşmada olduğu gibi. evet yıldız sönecek ve ölü bedenini beyaz prens bile bilemeyecek. farkında olamayacak onu son kez taktığını. ee dememiş miydi sana  ‘x’ ? nerede görülmüş bir prensin yıldızı karanlığa sürükleyeceği? ve nerde görülmüş bir yıldızın uğruna koca galaksisini feda edip prensin önünü aydınlatmak istediği…

x: ah arsız, akıl almaz, laftan anlamaz saf yıldız… neyine yetmedi koca galaksi? demedik mi sana, ne bu laf anlamama? değdi mi solgunluğun bunca şeye söyle?

kayan yıldız: ufak bir pişmanlığım varsa parçalara böl taştan bedenimi. yok edene kadar kır dök beni. şimdi bir ilkim şu koca galakside. söylesene hangi gezegen, hangi yıldız olmuş prensine taç ve hangisi solmuş bir prens uğruna onca yasla?

beyaz prens: ben çıkarmadım o tacı kafamdan. çıkardılar yükselerek boyumdan. ışıksız da yaşarmışım anladım ama şu anda. karanlıkta da önümü görüyorum. çok da lazım değilmiş. bir taç altı üstü. ne kadar yaralar koca bir prensi?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KEHRİBAR

000

KENDİ DOĞRUNUN PEŞİNİ BIRAKMA