Kayıtlar

Şubat, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KÜÇÜK BİR MUCİZE: PARLAK YILDIZ & KAR PRENS

Resim
Kayan yıldız: mucizeler yalnızca 7. Koğuşta oluyormuş. Ben kaybettim umudumu. Fakat varsa oralarda bir yerlerde bir kımıltı, bir uğultu bir işaret gönder henüz gecikmemiş, bir yıldız daha sönmemişken. Bu bataklık kötü, çirkin, karanlık… çiçekler yetişmiyor bende. Lotus değilim, battıkça batıyorum. Bir işaret göster unutmadım der gibi. Kayan yıldızlar hiç unutulur mu der gibi.   Kayan yıldız öyle içten söylemiş öyle bir ah geçirmiş ki gönlünden. Sanki evren bunu duymuş ve prensin kulağına fısıldamış. Kayan yıldız yıldızları dahi unuttuğunu düşünürken prensin, prens her şeyi anımsıyormuş bile isteye. Evet çıkarmış tacı prens fakat atamamış onu saklamış en ücra yerinde. Tacı söndüğünden beri içinde parlayan ışıkta karanlığa bürünmüş. Prens tacını eline almış. Göz yaşları durmamış. Ağlamış ağlamış. Koskoca beyaz prense yakışır mı ağlamak? Ama durmuyormuş damlalar gönlünden akıyor akıyor düşüveriyormuş tacın üstüne. Fakat yıldızın da beyaz prensin de kestiremediği bir mucize olmuş.

KARANLIK YILDIZ & TAÇSIZ PRENS

Resim
  kayan yıldız: şimdi armağan saydığım cezam başlıyor. tacını kafasından çıkardığı andan beri aydınlığım karanlık bir boşluğa düştü. bir yıldızın daha ömrü bitti. şimdi ışığı ile dağları delen koca arsız yıldız boşluğun hakimiyetinde bir karanlık olacak. taç kararacak ve sönük bir taşa dönüşecek. tıpkı o anlaşmada olduğu gibi. evet yıldız sönecek ve ölü bedenini beyaz prens bile bilemeyecek. farkında olamayacak onu son kez taktığını. ee dememiş miydi sana  ‘x’ ? nerede görülmüş bir prensin yıldızı karanlığa sürükleyeceği? ve nerde görülmüş bir yıldızın uğruna koca galaksisini feda edip prensin önünü aydınlatmak istediği… x: ah arsız, akıl almaz, laftan anlamaz saf yıldız… neyine yetmedi koca galaksi? demedik mi sana, ne bu laf anlamama? değdi mi solgunluğun bunca şeye söyle? kayan yıldız: ufak bir pişmanlığım varsa parçalara böl taştan bedenimi. yok edene kadar kır dök beni. şimdi bir ilkim şu koca galakside. söylesene hangi gezegen, hangi yıldız olmuş prensine taç ve hangisi solmuş bi

KAYAN YILDIZ & BEYAZ PRENS

Resim
  x: ”sen garip bir yıldızsın, hiç vazgeçmesini bilmez misin? prens orada ve orada kalmaya devam edecek. gelmeyecek ve gözlerini değdirmeyecek bir daha gökyüzüne. nerede durursan dur göremeyeceksin bir kez bile.” kayan yıldız: b”sen söyledin bunu ben değil. vazgeçmesini bilmem ben. gerekirse bir kuğu, gerekirse bir taş olurum da gözlerimi değdiririm gözlerine. beyaz prens de beni arıyor işte. görüyorsun sen de. engeller var, benim de onun da geçerli sebepleri var. mesela benim gökte ışık saçmam gerek ama içimde büyük bir yas var. o ne halde bir haberim ben de. bırak gideyim yanına. bırak özgür ruhunu, kavuşsun yıldızına.” x: ”bak dev yıldız, akıl almaz, serseri yıldız bu işler öyle kolay değil. sen sanıyor musun bir kuğu olsan tanıyacak seni prensin. hadi diyelim bir kadın oldun saçları sırmadan, kirpikleri ipekten. nerden bilecek, anlayacak seni? nerde görülmüş yıldızın şekil değiştirdiği?” kayan yıldız: ”ben o gece kaymıştım penceresinden. gözleri büyüleyici bir umutla baktı bana. di

HERA VE BOREAS

Resim
  O kokmuş karanlık yerden alındığımda anlamıştım içimin huzurla dolacağını. İsmim bile yoktu o zamanlar. Siyah küllere bulanmıştı tüylerim. Beni alan o çocuk sevgiyle yıkadı, şefkatle taradı tüylerimi. ismimi de o koydu. ‘Hera’ aile demekmiş. Bir yuvam, beni seven bir sahibim vardı. İçimde büyüyen huzurun ifadesi yok diyebilirim. Kifayetsiz bir sevgi besledim sahibime. Çabucak alıştık, güvendik birbirimize. Başlarda evde tek yaşıyordu. Ne yemeğimi eksik etmişti, ne de ilgisini. Hep sadık kaldım ona. Uyuduğunda göz kulak oldum yuvamıza. Yatağında uyutur, sarıp sarmalardı beni. Patilerimi boynuna atar, sevgi gösterisi yapmaya çalışırdım bense. Gün geçtikçe bağlanmıştık birbirimize. Onu iyice sahiplenmiştim, onun beni sahiplendiği gibi. Gel zaman git zaman babası geldi eve. Beni saklıyordu sürekli sahibim. Görmesini istemiyordu. Babasının köpekleri sevmediğini biliyordu. Bir gün odaya dalıverdi babası. Patimi gördü. Yanıma yaklaştı. Daha sonra sahibimi çağırdı. Boreos derdim ismini bil