DÜNYAYI ÇİRKİNLİK BİTİRDİ, BİR İNSANI ÖLDÜRMEKLE BAŞLADI HER ŞEY!




İsmini vermek istemediğim bir kitabın yine ismini vermek istemediğim şairi hakkında bir takım fikirler doldu aklıma. Bir gecem bu kitabı okumakla geçmiş. Oysa akıp gitti zaman ben farkında bile değildim. Bir fosforlu kalemim bitmiş, diğeri ile cümlelerin altlarını doldurmaya devam etmişim. Ben yine farkında değildim. 


Sürükleyici ve dolu dolu anlatımla yazılmış bir kitap. Eski beni anımsatıyor bir yandan. Ama şimdilerde bana çok ters düşünceler barınıyor içinde durmadan. 


Kitap 2005 yılında yayınlanmış. Eminim yazar da bu duygulardan şimdi çokça arınmıştır. Çocuğuna taktim etmiş yazılarını ve ona bu dünyanın güzel bir yer olduğunu dile getirmiş. İlk burada koptu düşüncelerimiz. Zamanında hep inanmak istediğim ama sonrasında fazlaca kabullendiğim bu yalanın doğrusunu biliyorum neyseki. Allah aşkına söylesene şimdi olsan der misin bu dünyaya, söyler misin ne güzelsin diye? Ardından eklemiş ileri ki sayfalarda. Bütün insanlar iyidir diye. Al işte yine koptuk. Ama ben inanıyorum yazar da aynı ben gibi aydınlandı sonrasında. Çoluğa çocuğa, kadına, adama, hayvana, masaya tecavüz edilen şu dünyada iyi insan var mıdır gerçekten? Ya da hepsi iyi midir hala? 


Bir hikaye dinledim yakın zamanda yeni tanıştığım eski komşumdan. Yaşça benden büyük evlenmeyi bekleyen bir oğlu ve koca bir yalnızlık korkusu var. Eşi yirmili yaşlarında öldürülmüş ve hayatı alt üst olmuş bir kadından bahsediyorum şu anda. Annesi arkasında durmamış, ailesi sahip çıkmamış, bir çocuk ile ortada kalmış bir kadın. Bir cinayet bir kişiyi etkilemiyor ki. Geride ne kalmış o cinayetin ardından anlatayım mesela. 6 yaşında olanlardan habersiz, bir daha göremeyeceği babasına elveda demek zorunda kalan, gözlerinden dolup taşan hayal kırıklıkları ile kalan masum bir çocuk kalmış. Oğlunu büyütmeyi ve sadece ona bir hayat sunmayı çabalarken kendi ömrünü feda etmiş bir kadın kalmış. Ailesinden ve çevresinden bahsedemiyorum bile. Aç susuz kalmışlar kimi zaman, yürekte hep bir burkuntu kalmış. Babasız büyüyen bir çocuktan bahsediyorum. Bu öyle kolay bir şey değildir. Erkek çocuklarının rol modelidir babaları. Büyüyünce ben babam gibi olacağım diyeceği bir babası olmamış. O eksikliği tadarak korka korka çekine çekine büyümüş. Belki de etrafındaki babaları gördükçe boynu hep bükülmüş. Bir canı almamış ki o katil. Kaç kişinin içinde kalan boşluğa neden olmuş. Bir çocuğun umudunu, bir eşin ömrünü almış. Zorlukla ve o zalim mücadele ile baş başa kalan bir hayatı öne sürmüş suçsuz, günahsız insanlara. Birisini ise toprağa gömmüş umursamaz ve umarsızca.


Ben hissedebiliyorum bu olanları. Uzaktan ve çok sevdiğim birisi öldürülünce anlamıştım o zaman. Küçücüktüm ve o gece ağlaya sızlaya günlüğüme yazdığım yazıları buldum geçenlerde. Sayfaları heba etmişim. O anki duygularım yazdıklarımdan çok kalem darbelerinde kendini belli etmiş. Zar zor toparladım sanarken yıllar sonrasında travmanın sonucunda bir hastalığın bana eşlik etmesi ve ömür boyu bağlı kalacağım ilaç destesi... Peki üniversite çağındaki iki çocuğu, başka şehirde çalışmak zorunda kalan eşi... akrabaları,  çevresi... Ben sadece bir öğrenciden ibarettim. Onlar ne yapmalıydı, nasıl yaşarlardı? Çok derin ve iç sızlatan bu acı bana böylesine dokunduysa onlara neler yapmazdı? Bana kalıcı bir iz bırakan bu şey, kimleri ne darbelerlerle sınayacaktı.


Tacizcisi tecavüzcüsü hiç bitmez arsız ve azgın sürünün zihniyetsiz pis varlıkları. 

Duyguları pis, zihniyetleri korkunç, o adi insan topluluğu... Hiçbir şey yapmasa bile içindeki o pis nefsi bile çok şey yapabilecek aciz ve alçak insan topluluğu... 


Sevgili yazar buradan en çok sana sesleniyorum. Umarım zaman ve yaşananlar neticesinde optimist düşüncelerin son bulmuştur bu lanetli cihanın içinde. Ne dünya iyi bir yer, ne de içindeki irade sahibi her şahıs. Dünya da insan da korkunç bir halde. Aciz ve zalim bu yere bir çocuk daha gelmemeli, bir yaşam daha bu tehlikenin içinde boynunu eğmemeli.


Sevgi kalmadı ne memlekette ne de evrensel kümede. Oysa şair demişti sözlerin en doğrusunu ömrü varken ve dünya bu kadar kötüleşmemişken:


Dünyayı güzellik kurtaracakbir insanı sevmekle başlayacak her şey.”


Karşılıksız ve içten bir sevgi yokken ve olan güzelliği yok etmeyi başarırken nasıl olur da bu çirkinliğe güzellik katarız. 


Onca çirkinliğin arasında bir tane güzellik bile kararmaya yüz tutmuşken nasıl sevgiyi baskın ve baki kılarız?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KEHRİBAR

000

KENDİ DOĞRUNUN PEŞİNİ BIRAKMA